Mutfakta işler iyi, e-ihracat masada

"2023 yılı mutfak eşyaları sektöründe kötü geçiyor diyen yoktur. Dışarıda yeme maliyetleri arttığı için insanlar artık eve yöneliyor. Tabii ki bu pandemi zamanından gelen bir alışkanlık da oldu. 2024 yılında ihracat değil, eihracat hedeflerim var."
Esra Kuştemir - Taç Ev ve Mutfak Eşyaları YKB
Esra Kuştemir - Taç Ev ve Mutfak Eşyaları YKB

AYLİN RANA AYDİN- Temelleri Trabzon'da atılan Taç Ev ve Mutfak Eşyaları, Türkiye ve Kuzey Afrika'daki üretim tesislerinin katkısıyla e - ihracatta güçlenmenin hazırlığını yapıyor. Şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Esra Kuştemir, üçüncü kuşak olarak şirketin başında yer alıyor. Kuştemir, şirketin faaliyetlerini ve gelecek hedeflerini anlatıyor.

Şirketin kuruluş hikâyesini sizden dinleyebilir miyiz?

Siz de üçüncü kuşak olarak işin başındasınız... Şu anda ikinci ve üçüncü kuşak birlikte çalışıyoruz. İlk kuşak dedemle, 1960 yılında bakır işiyle başladı. 1980 yılında alüminyum işine geçiş yaptık. Daha sonra 1984 yılında Taç markasını aldık. Böylece markalaşma yolunda ilerlemeye başladık. Bu doğrultuda alüminyum işiyle devam ettik. Alüminyum tencerelerimizi daha sonrasında yanmaz yapışmaz mutfak ürünleri, çelik mutfak ürünleri, sonra markamıza farklı farklı ürünler ilave ederek devam ettik.

2023 yılı sizin için nasıl geçiyor?

2023 yılı mutfak eşyaları sektöründe kötü geçiyor diyen yoktur bence. Nedenini de şöyle açıklayayım: Dışarıda yeme maliyetleri astronomik oranda arttığı için insanlar artık eve yöneliyor. Tabii ki bu pandemi zamanından gelen bir alışkanlık da oldu. Dışarıda yeme kolaylığını gören insanlar için evde yemek yapmak zor geliyordu. Ama sonrasında pandemide bunun aslında zor olmadığını, keyifli olduğunun farkına vardılar. Böylece bizim de bu doğrultuda tencere, tava ürettiğimiz için satışlarımızda ciddi anlamda bir artış oldu. 2018 yılında bir kriz yaşandı oradan da ders çıkardık. Stratejik olarak bir değişime gittik. Çok yönlü olmaya karar verdik. Hep şunu söylerim: Bir masamın beş bacağı var, bir bacak kırılsa dört bacak masamı tutar, bir tane daha kırılsa üç bacak ve dizimle desteklerim. Market, ihracat, iç piyasadaki toptancı, perakendeci, online satış olarak beşe böldüm. Bana ihracat ağırlıklı olan firmalar işlerimizin nasıl gittiğini soruyorlar, kendilerinin zorlandığını söylüyorlar. Çünkü sadece ihracata yönelmiş. Ben de söylüyorum mesela ihracatım yavaş şu an ama market tarafım hızlı ya da online tarafımda hareket sağlıyorum. Bizim aile biraz toptan satışı çok seviyor. Ben de yalnızca toptan satışa odaklanmak yerine her alanla ilgilenmemiz gerektiğini söylüyorum. Üçüncü kuşak olarak devamlı ikinci kuşağı, ikna etmeye çalışıyorsunuz. Sizin doğduğunuz anı bildiği için birazcık zorlanıyorsunuz ama sonrasında görerek de ikna oluyorlar. Yaptıklarımla işin olurunu göstermeye çalıştım, hep bu doğrultuda hareket ettim

İkinci kuşaktan kimler var şirkette?

İkinci kuşakta üç amcam var. Kuzenlerimiz de çalışıyor. Ben mesela şirketin her kademesinde çalıştım. Fabrikanın içinde kutu yapmaktan, fırından mal almaktan, vida takmasına kadar hatta boyum uzun olduğu için kamyona ürün indirip bindirmeye kadar her aşamada çalıştım. Bizde kadın - erkek ayrımı yok. Ailemin en büyük avantajı da bu. Trabzonlu bir aileyiz. Şirketimiz de daha çok kadın ağırlıklı. Kadınlar olaya çok yönlü bakabiliyor...

Yüzde 90'ı kendi üretimi

Ürünlerinizi kendiniz mi üretiyorsunuz?

Evet yüzde 90'ını biz üretiyoruz. Marmaraereğlisi ve Muratlı'da iki üretim tesisimiz var. Kayabaşı'nda bir depomuz var. Entegre bir tesis olarak çalışıyoruz.

Hep bu işi mi yapmak istediniz?

Ben aslında diş hekimi olmak istiyordum. Babam 'benimle çalış' dedi. Çok da seviyorum babamı. Böyle kendi kendime düşünürken İstanbul Üniversitesi'nde İşletme okudum. O sırada da çalışmaya başladım. Çin'de cam kapaklara kota gelmesiyle birlikte 20 yaşında cam kapak fabrikasını kurdum. Hâlâ tesisimiz devam ediyor. Bizde ihracat bölümü yoktu, onun için de İstanbul Ticaret Üniversitesi'nde Uluslararası Ticaret okudum.

Made in Türkiye'yi daha değerli yapma hedefi...

Artan taleple birlikte yeni yatırımlar olacak mı?

Şu andaki hedefim e-ihracat. Dünya çapında ana merkez Türkiye olmak şartıyla ürünlerimizi tanıtıp, satabilmek. Buna Rusya ile başladık. Orada bir oluşum hayata geçirdik. Orada birkaç firma var onlarla anlaşma yaptık, direkt ürettiğimiz ürünleri hiçbir aracı kullanmadan oraya gönderiyoruz. Bunu şu anda Almanya'da yapıyoruz. Yakın zamanda Mısır da olacak. Böylelikle dünya genelinde e-ihracatı hızlı bir şekilde yapan firmalardan biri olacağız. Bizim ilk yapmamız gereken şey Made in Türkiye'yi değerli kılmak. O zaman bizim markamızın ne olduğunun önemi olmaksızın son kullanıcı bizim ürünümüzü alacak. Bizim hedefimizin dünya genelinde son kullanıcı olması lazım.

Sizde hangi marka ve ürünler var?

Taç ve Aksu var. Tencere, tava, düdüklü tencere, çatal - kaşık, porselen. Elektrikli gruplarını da dahil ettik. Mutfakta gördüğünüz tüm ürün gruplarımız elimizde mevcut. Çay, kahve makinesi, airfryer, dik süpürgeler, lahmacun makinesi. Şu anda yıllık üretim rakamımız 4 - 4.5 milyon adet.

Ne kadarı ihracata gidiyor?

Yüzde 20'miz ihracat. ABD, Suudi Arabistan, Azerbaycan, Rusya, Afrika ülkeleri. Bizim Fas ve Cezayir'de de üretim tesisimiz var. Tencere, tava üretiyoruz. 3 - 5 ay sonra da Mısır tesisi devreye girecek. Cezayir'e giriş çıkış çok zor o nedenle tesisi kurduk, oraya üretiyoruz. Oradan diğer Afrika ülkelerine de satış yapabiliyoruz. Şu anda yurt içinde 450 çalışanımız var.


kaynak: milliyet

1 Yorumlar

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski